Çöküş Üzerine

Bâki olan Allah'dır.. böyle bildik hep.. lafın lafzını övdük.. anlam güçlü idi.. ve düşünmeye gerek mi yoktu ne..? ondan kelli düşünmedik de.. hoş, düşününce pek çekici bir yere varamadım ama, bir iki noktayı unutmadan paylaşayım..

lâkin alzheimer biraz erken uğradı sanıyorum.. unutuyorum herşeyi..

neyse..

farkettim ki tüm varlık 3 temel üzerine bina..

başlangıç evresi (kıvılcım)
gelişip kudretin doruğuna erişme evresi
ve tükeniş..

örnek verip lafı uzatmak istemiyorum.. zihninizdeki binlerce teferruatlı örneğe bakınız.. kendi örnekleriniz benim verebileceğim kifayetsiz örneklerden çok daha etkili olacaktır anlatımda..

bu 3 evre istisnasız herşey için geçerli ise, bundan kaçış da mümkünsüz..
işte o vakit sonsuz yaşamdan bahsetmek muhal.. İslam'a ait (Kur'an dahil) pek çok dini metinde bu dünyanın esasında rüyadan ibaret olduğu ve asıl aleme bir numune teşkil ettiği anlatılır.. nesnelere bakıp işbu minvalde düşünmek ve gerçeği bu şekilde (tefekkür ile) aramak tavsiye edilir..

numuneye bakarak orijinal nesneyi bütünüyle görmek insaflı bir göze elbet ki mümkünsüz.. ama en azından numunenin içerdiği temel manaların orijinde de olduğunu söyleyebiliriz.. söylüyor olmamız gerekir..

imdiii;

1) bu alem (galaksiler, imparatorluklar, yıldızlar, muhtar amca, çınar ağacı...) bir tükeniş, çöküş üzere programlı ise,
2) numuneye bakıp esası, hakikatı anlamlandırmaktan başka (işkembeden sallayanlar müstesna) elimde bir seçenek yok ise,

o zaman alemlerin hepbirinin 3 evreden müteşekkil olduğunu söyleyebilirim..
ve ancak o zaman Huvel Bâkî olur..

o vakit ben nasıl sonsuza kadar yaşarım..?
belki cevap; onun zatında.. kendi zatımdan beri olarak..

hal böyle iken, ben yokken sonsuz yaşamımdan da bahsedilemez..
o zaman neden sonsuz yaşam"ım" dan söz edilmekte..?
bu iyelik eki neden bre..?

bir kelime oyunu mu var..?
yoksa mütercimler mi ahlaksız..? arabî lisana hakim değiliz diye mi bütün bu karmaşa..?

Allah bildiği gibi yapsın mütercimleri.. karmakarışık bin düğümün içinde bunu da çözemediğimden çok sövmek istemiyorum.. kendime sövmekten fırsatım da yok onlara vakit ayırmaya..

çöküşten kurtuluş..?
mümkün olabilir mi..?

yıldızlar patlarken, galaksiler yok olurken, hz Süleyman'nın bir dirhem altını kalmamış iken..

fakat belki en azından geciktirmek için bu "gelişme" evresini pas geçebilir isek (uyuyan soba) doğru zamanlarda küçük ve etkili ataklarla çok daha ötelere uzanan bir mana bulunabilir..

ot gibi mi yaşamak bu..? pek olmayabilir.. bir yol bulunabilir.. bulunamayabilir de..


09 Eylül 2008